MİRAS/VERASET HUKUKU

Miras hakkı Anayasal bir haktır. Herkes kendisine düşen miras payını talep etmek, kendi adına tescil etmek ve dilediğince kullanmak hakkına sahiptir.

Miras Hukuku ölüm veya gaiplik halinde kişinin mirasının kimlere, hangi şartlarda intikal edeceğini ve miras paylaşımının nasıl yapılacağını düzenleyen hukuk dalıdır. Medeni Kanun’a göre kişilik ölümle son bulur. Ancak ölümle birlikte kişinin sahip olduğu haklar ve borçlar son bulmaz. İşte bu hak ve borçlara ne olacağını, kimlere hangi miktarlarda kalacağını cevaplayan hukuk dalı miras hukukudur. Bu kapsamda iki tür mirasçı bulunmakta olup; bunlar yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılardır. Yasal mirasçılar, miras bırakanın terekesine kan bağından dolayı varis olan ve terekeden pay almaya hak kazanan kişilerdir. Atanmış mirasçılar da miras bırakanın vasiyetname düzenleyerek kendisine mirasçı olarak atadığı kişilerdir. Miras bırakan mirasının nasıl paylaştırılacağı konusunda sağlığında bir tasarrufta bulunmamışsa, miras kanundaki düzenlemeye göre paylaştırılır.

Miras Hukuku paylaşma konusunda zümre sistemini benimsemiştir. Bu sisteme göre zümreler önceliklerine göre numaralandırılır ve öncelikli olan zümrede kimse yoksa bir sonraki zümreye geçilir. Yasal mirasçılar arasında birinci zümreyi miras bırakanın alt soyu yani mirasçının çocukları, ikinci zümreyi miras bırakanın anne ve babası, üçüncü zümreyi miras bırakanın büyük anne ( babaanne ve anneanne ) ve büyükbabası ( dedeler ) oluşturur.  Evlilik dışı hısımlar baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar. Sağ kalan eş ise tüm zümrelerde diğerleri ile birlikte farklı oranlarda mirasçı olur.